Dünden bugüne, ekranlara, sokaklara ve meydanlara yayılan bir gündemle karşı karşıyayız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturma ve bu sürece verilen tepkiler, sadece bir siyasi figürün değil, bir ülkenin demokrasiye olan inancının sınandığı bir tabloyu gözler önüne serdi.
Marmaris’te de bu gelişmelerin yankısı fazlasıyla hissedildi.
CHP İlçe Başkanlığı’nda bir araya gelen yurttaşlar, Saraçhane’ye uzanan bir dayanışma zincirinin halkası oldu.
Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü’nün Muğla’ya giderek destek vermesi, orada biber gazına maruz kalması, yalnızca siyaset değil, duyguların da sahada olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin pek çok meydanında CHP örgütleri nöbet tuttu,
yürekler ortak bir sesle attı.
Saraçhane’de yükselen o ses, yalnızca bir liderin değil, halkın vicdanının da sesiydi.
Ben de sizler gibiyim. Tüm bu olanları medyadan takip ediyor, üzülüyor, sorguluyorum.
Ama içimde hep aynı umut: Bu toprakların vicdanı var. Bu ülkenin insanı doğruyu bilir, yanlışı görür ve bir gün mutlaka haklı olan kazanır.
Milli birlik ve beraberliğimize olan inancım, bu zor zamanlarda daha da büyüyor. Çünkü biz bu ülkeye sadece duygularımızla değil, emeğimizle, aklımızla ve kararlılığımızla bağlıyız.
Atatürk’ün dediği gibi:
“Şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun.”
Ve hepimize rehber olacak şu sözüyle tamamlamak isterim:
“Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir tek şeye ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak.”
Bugün de yarın da tek pusulamız bu olsun
