Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araçlar’ın Pick-Up segmentindeki ilk modeli olan Mercedes-Benz X-Class, “X-Macera” projesi kapsamında Türkiye’yi bir uçtan bir uca dolaşarak, yolculuğunu 30 gün ve 8.800 km sonunda başarıyla tamamladı.
X-MACERA kapsamında, Türkiye’nin en Kuzey-Doğusu’ndan Güney Batısı’na, en Güney-Doğu’sundan Kuzey-Batısı’na, “X” imzası atılan bir rotada , 3 bin metrelik dağlara tırmandı, akarsularda yüzdü, kurumuş göl yataklarında toza bulandı, deniz seviyesinde tuzlu sulara girdi, kilometrelerce uzunluğunda robotlarla açılmış modern ve yüzlerce metrelik elle kazılmış asırlık tünellerden geçti. En zorlu karlı geçitleri ve en derin kanyonları aştı. Sivri kayalıkları zorladı, en sık ağaçlıkların arasından sıyrıldı ve en son Trakya’nın tropik balta girmemiş ormanlarına benzeyen longoz bölgesindeki çamurla ve balçıkla mücadele etti. Geçtiği sit alanlarına ve antik yerlere en ufak bile zarar vermeden, 2.298 santimetre küplük 4 silindirli Euro 6 normundaki Turbo Dizel motorunun kilometrede 200 gramlık CO2 salımıyla çevreyi de kirletmemeye çalışarak ilerledi.
Türkiye’nin ekstrem noktalarına ulaşmak için özel olarak hazırlanan Mercedes-Benz X-Class ile Türkiye’nin kuzeydoğusundaki Boğa Gölü’nden, Gürcistan’a doğru Türkgözü Sınır Kapısı’ndan başlayarak Şavşat Karagöl, Artvin Hatila Milli Parkı, Borçka Karagöl, Kaçkarlar Olgunlar Yaylası, İspir ile İkizdere arasındaki dünyanın en uzun tünellerinden Ovit, Ölüm Yolu da denilen asırlık Of-Bayburt Derebaşı Virajları, Karanlık Kanyon’daki Kemaliye Taş Yolu, Erciyes Dağı ile Ihlara arasındaki büyük Kapadokya Vadileri, Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’ndaki Unimog Test Tepesi, Beyşehir, Eğirdir, Burdur ve Salda Gölü’nün ardından Batı Toroslar’ı geçerek Datça Yarımadası’na tam 3.500 kilometreye ulaşıldı. En sonunda onun da en ucundaki Tap Krio’ya, yani Deve Boynu Burnu’ndaki Knidos Feneri’nin tam altında Anadolu’yu boydan boya kesen ilk çizgilerini tamamladılar.
Kuzeydoğu – güneybatı çizgisinin ardından güneydoğu – kuzeybatı macerasına başlamak için Anadolu’nun en güneyini boydan boya geçerken, Anadolu’nun en zengin medeniyet manzaralarını gördü.
X-Macera’nın ikinci aşaması, Fırat ve Dicle Nehirleri arasındaki Mezopotamya’dan başladı. Bilinen ilk okuryazar toplulukların beşiği sayılan Sümerler, Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Aramiler gibi medeniyetlerin bölgesi Mezopotamya, X-Macera’nın da yeni rotasının başlangıcı oldu. Tarihte bilinen ilk yolların izini süren Mercedes-Benz X-Class, 2 bin yıllık köprüleri de ziyaret ettiği rotasında Nemrut Dağı’nda mola verdi. Binlerce yıldır kervanların yürüdüğü İpek ve Kral Yolları’nın çizgisinde Doğu Anadolu’dan çıkan X-Macera ekibi, bir sonraki adımda tahıl ambarı İç Anadolu’nun kuru soğuklarına ulaştı. Konya ve Aksaray’ın tam ortasındaki 7.414 kilometrekarelik devasa Tuz Gölü havzasına varıldığında güneşin halen varlığını göstermesiyle muhteşem bir görsellik yakalandı. X-Macera’daki Mercedes-Benz X-Class, birinci derece doğal sit alanı ve Tuz Gölü özel çevre koruma bölgesi ilanları sebebiyle, 35×12.50 lastiklerini sadece izin verilen ticari tuz şantiyesi olarak kullanılan tuzla kısımlarından geçti.
X-Macera’nın bir sonraki ayağı; dağların zirvelerinde tapınılan en eski ve en büyük Anadolu ilahesi Kibele’nin gerçek yurdu, Frigya oldu. “Doğa Ana”nın en bereketli toprakları üzerinde, Manisa Sardes ile İran Susa şehirlerini bağlayan, tarihin ilk “otoban” ı sayılabilen Kral Yolu’nu takip ederek ilerleyen X-Macera’nın başkahramanı Mercedes-Benz X-Class’ın artık önünde Marmara Bölgesi vardı. Türkiye’nin en Kuzey-Batısı’na olan yolculukta sıradaki durak olan İznik Gölü’nde de tarihi ve kültürü takip eden ekip kısa bir süre sonra yola koyuldu. Trakya’nın tropik balta girmemiş ormanlarına benzeyen longoz bölgesindeki çamurla ve balçıkla mücadele etti. Mercedes-Benz X-Class, Türkiye’nin en Kuzey-Batı noktası olan Kofçaz Malkoçlar sınır köyüne ulaşarak X-Macera’yı tamamladı.
X-Macera’nın kapanış etkinliği, İstanbul Swissotel The Bosphorus’ta, 120 yıllık gerçek bir dağ evi olan Chalet Restoran’da yapıldı. Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araçlar İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz ve X-Macera proje partneri olan Okan Altan’ın ev sahipliğinde düzenlenen kapanış etkinliğinde, zorlu şartların aşılmasını sağlayan X-Class da sergilendi.
Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araçlar İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz, “Segmentinin tek Premium seçeneği olarak 1 yılda, pek çok rakibimizi geride bırakabilmemiz, X-Class’ın ne denli başarılı bir araç olduğunun kanıtı niteliğindeydi. Aracımızın limitlerini zorlayabileceğimiz bir projeyi hayata geçirmek isterken, ‘X-Macera’ sayesinde bunu gerçekleştirebileceğimize inandık. Okan Altan, bu yolculuğunda aracımızın konforuna ve teknik altyapısına güvendi. Bizler de aracımızın sınırlarını zorlayabilecek deneyimi sayesinde kendisiyle yolculuğu başlatmaya karar verdik. ” dedi.
Okan Altan; “Türkiye’nin ne denli etkileyici olduğunu bir kez daha hatırlatmak ve yıllar önce geçtiğim rotaları bir kez de Mercedes-Benz X-Class ile geçerek bu güzellikleri çok daha geniş kitlelerle buluşturmak istedik. Türkiye haritası üzerinde olabildiğince düz hatta, dev bir ‘X’ çizdik. Bu yolculuğumuzda Türkiye’nin en zorlu noktaları, aslında dünyanın en riskli patikalarıydı. Ancak, tüm ayrıntılarıyla çok iyi planladığımız X-Macera rotası için hazırladığımız X 250d 4MATIC, verdiği güvenle ve hatta Power donanımı ile konforlu bir yolculuk yapmamızı sağladı. Dört tekerlekten çekiş sistemi en ağır koşullarda dahi sınandı, bir kez bile yolda kalmadık. Farklı segmentlerdeki çok sayıdaki Pick-Up’ı kullanmış biri olarak; X-Class’ı, kendi segmentinin en iyi yol tutuşa sahip ve en konforlu seçeneği olarak deneyimledim. Bu macera yolculuğumuzun güzelliklerini, işini aşkla yapan fotoğraf sanatçısı İrfan Bilir en iyi şekilde yansıttı” diye konuştu.
X-Macera yolculuğunu fotoğraf kareleri ile en iyi şekilde yansıtan Fotoğraf Sanatçısı İrfan Bilir ise “Coğrafyasıyla, medeniyetiyle, tarihiyle, kültürüyle ve cennet köşeleriyle renkli görüntülere sahip Anadolu’muzu, Mercedes-Benz X-Class ile bütünleştirmekten çok keyif aldım.” dedi.
